Zamanla bilgisayarlar küçüldü ve daha komplike cihazlar
oldular. Fakat endüstriye hala daha büyük ve çok
dahagüçlü makineler hükmediyordu. Hesaplama gelişti, bilgisayarlar
birden fazla uygulamayı işleyebilir hale geldilerve geniş
merkezi mainframe bilgisayarlar oldular. Yani pek
çok terminal ve cihaz bağlı olan merkezi bilgisayarlardı.
Bağlı olan terminallere ’dumb’
(aptal) terminaller deniyordu. Diğer bir deyişle giriş ve çıkış
cihazları (ekran ve klavye gibi) ve depolama yerine
sahiptiler fakat kendileri için işlem yapamazlardı. Burada geçmiş zaman
ekleri kullanılsa da günümüzdeki modern ağ teknolojisinin yanında
bu tip ortamlar hala kullanılmaktadır. Yerel terminaller sıradan
düşük hız bir seri arabirim ile makineye
bağlıydılar. Uzaktakiterminaller modemler ve sıradan
dialup telefon hatlarıyla makineye bağlanıyorlardı. Bu ortamda
1200, 2400 ve9600 bps transfer hızları sunulabiliyordu. Bu dijital ağ
standartları için düşük fakat pek çok uygulama için uygundu. Burada
tanımlanan host terminal kullanımı en saf şekliyle merkezi
işlemedir. Bu tip bir ortamdaki işleme uygulamaları aşağıdakiler
gibidir:
• Geniş bütünleşmiş veritabanı yönetimi
• Yüksek-hız bilimsel algoritmalar
• Merkezi döküm kontrolü
Mainframe host/ terminal ortamında işlemler küme yada
interaktif olabilir. Küme işleme ile, işlemler daha sonrası için
depolanır ve hep birlikte işleme tabi tutulurlar. Bu yüksek
hızlarda işlemeye izin verir. İnteraktif işlemede ise veriler girer
girmez işlenirler. Bu daha yavaştır ama belirgin avantajları vardır.
Mainframe’ler gelişipyüksek hızda bağlantılara sahip olunca bazı
haberleşme işlemleri başka cihazlara devredildi. Bu cihazlar
cepheişlemcileri (FEPs-front end processors) ve grup
kontrolcüleri (CCs-cluster controllers) idiler. Cephe işlemcisiağ
haberleşmesine adanıyordu. Host bilgisayar ve yüksek hız bağlantı
arasında duruyordu. Grup kontrolcüsü FEP’e bağlıydı ve adından da
anlaşıldığı gibi çok sayıda terminal ile haberleşmeyi
yönetiyordu. FEP’ler ve grup kontrolcüleri dağıtık işlemenin
başlangıcıydılar ve dağıtık işleme bilgisayar ağ haberleşmesinin
başlangıcıydı. Merkezi mainframe bilgisayar sistemlerinin çeşitli
dezavantajları vardı. İşlenmemiş bilgiye ve raporlara sınırlı
sayıda insanın kontrol erişimi vardı.
Yazılım hazırlamak için pahalı bir yazılım geliştirme ekibi
gerekiyordu. Ayrıca bakım ve destek harcamaları yüksekti. Doğal
evrim dağıtık işleme yönündeydi ve minibilgisayarlar (adının aksine
hala geniş makineler) mainframelerden işlemin çoğunu almaya başladılar.
Dağıtık hesaplama ile geleneksel host/terminalortamlarda
kullanılandan daha komplike ağlara ihtiyaç duyulmaya başlandı. Dağıtık mini
bilgisayar-tabanlı ortamlarda, dumb terminallere seri bağlantılar
yine desteklenmekte. Fakat bağımsız çalışma istasyonlarınıngelişimiyle Ethernet
gibi gerçek ağ arabirimlerine doğru bir eğilim başladı.
Minibilgisayar-tabanlı dağıtık ortamlarda işlenen tipik uygulamalar:
• CAD/CAM (bilgisayar destekli dizayn/bilgisayar destekli üretim)
• Haberleşme
• Proje Yönetimi
Orta-Ölçü Veritabanı Yönetimi Dağıtık işlemeyi yönetmek merkezi
işlemeyi yönetmekten daha zordur fakat pek çok avantajı vardır. Büyük bir
işin iş yükünün çeşitli makineler arasında paylaştırılabilmesini sağlar.
Örneğin bir bilgisayar çeşitli işlemciler üzerinde işin küçük
parçalarını başlatabilir ve tüm işlemi bitirmek için çıktıları
kullanabilir. Bu mevcut işleme gücünün verimli kullanımıdır.
Büyük işleri hızlandırır ve işlemcilerin işin kendileri için
uygun bölümlerinde kullanılmasına izin verir. Özetleyecek olursak,
dağıtık işlemenin karakteristikleri aşağıdaki gibidir:
-> Bağımsız iş-istasyonları (bazı durumlarda
minilere ve / veya mainframe lere bağlı)
-> Hazır yazılımlar
-> Merkezi olmayan kaynak yönetimi
-> Farklı üretici firmalardan oluşabilen ortamlar.
Minibilgisayar/bağımsız iş-istasyonları ortamındaki dağıtık işleme
günümüzde bildiğimiz bilgi ağlarının oluşumuna yol açtı. Bu
evrimdeki diğer bir safha ise entegre devrelerin keşfi idi. Bu daha küçük
fakat daha güçlü makinalara fakat hepsinin farklı yazılım
kullanabilmesine yol açtı. Otomasyon adaları arasındaki
haberleşmeyi mümkün kılabilmek için çeşitli üreticiler kendi ağ
mimarilerini geliştirmeyebaşladılar. Bunlardan ikisi DECnet (sahibi
Digital Equipment Corporation) ve SNA (System Network Architecture,
sahibi IBM) dir. Bu ağlar adanmış PSTN bağlantıları üzerinde çalışırlar.
DECnet veSNA ’enterprise’ ağlardır. Kendi organizasyonlarına
hizmet veriyor fakat diğer ağlarla aynı ortamda çalışamıyorlardı.
Interoperability konusunu çözmede ilk çalışan packet-switched ağ Amerikan
hükümetinin ARPANET’idir. ARPANET,
1960’larda geliştirildi ve bilgisayar donanımı seçimlerine
bağlı kalmaksızın pek çok organizasyonu birbirine bağladı. Modern ’küresel’
geniş alan ağ yapısına atılan ilk adımdı. Belki de ağ yapısına en büyük
teşvik mikrobilgisayar veya PC’lerin
(kişiselbilgisayarlar) geliştirilmesi idi. Mikrobilgisayar ölçek
haricinde minibilgisayar ve mainframe’lerden çok da farklı değildi.
Gerçekte günümüzün bazı PC’leri 5 - 10 yıl önceki mini’lerden çok
daha güçlüdürler. PC’yi, bütün bilgi haberleşmesinin kendi içinde
yapıldığı minyatür bir mainframe ortamı olarak da düşünebilirsiniz. Modern
PC ile geleneksel bilgisayarlar arasındaki ana fark PC’lerin
işleyiş hızı. Bunun sebebi de kısmen, modern PC’lerde yüksek hız kullanıcı arabirimleri
kullanılmasıdır. PC’lerdeki bu hızın sebeplerinden biri de genelde depolama
için kendi hard disklerini kullanmaları ki bunlara mainframe depolamanın
aksine çok çabuk erişilebilir. PC’ler geniş çapta ofis-tabanlı
uygulamalarda kullanılır:
-> Kelime-işlem
-> Spreadsheet
-> Küçükten orta seviye veritabanı yönetimi
-> Grafikler
-> Yayım
-> Yazılım geliştirme
PC’ler bağımsız makineler olmasına karşın dumb terminal olarak da
kullanılabilir ve bu yolla host/dumb terminal ortamının bir parçası gibi
işleyebilirler. Bu durumda host bilgisayara seri arabirim ile bağlanırlar.
Benzer olarak, bağımsız olduklarından, mini/işistasyonları ortamında bağımsız
iş istasyonları olarak çalışabilirler. En önemlisi bir yere alan ağı (LAN)
yada PC LAN’ı kurmak için çeşitli PC’ler birbirlerine bağlanabilirler. Bir
yerel ağ genelde küçük bir kampüs yada bina gibi sınırlı bir alan
içerisindedir. Eğer bağlantıların daha uzak noktalara yapılması gerekirse, PC
LAN herkese açık geniş alan ağlarına bağlanabilir. Bir LAN’da, dosya
sunucusu, disk depolama yada yazıcılar gibi kaynakların paylaşılmasını mümkün
kılar. PC iş-istasyonunda, yerel kaynaklara gelen çağrıları yakalayan ve
paylaşılmış kaynaklara yönlendiren yazılımlar kullanılır. Netware yada
Windows NT gibi yüksek performans sunucu çalıştığında, kullanıcıya kaynaklar
yerelmiş gibi görünebilir. PC LAN’larının ana özellikleri aşağıdaki gibidir:
-> Çoklu kullanıcı, paylaşılan bilgi ve kaynaklar
-> Genel uygulamalar
-> Merkezi güvenlik sistemi
Gerçekte, bu özellikler mainframe ortamındakilere çok benzemektedir.
Gördüğünüz gibi, ’ağ’ terimi pek çok durumda kullanılabilir. Küçük
işyerlerindeki birkaç PC yi bağlayan yerel alan ağı gibi küçük fakat komplike
anlamında da kullanılabilir veya binlerce kullanıcının bağlandığı global ağ
anlamında da kullanılabilir. Gelecekteki ağlar aşağıdaki özellikleri
içerecektir:
- Uluslararası standartların daha geniş çapta uygulanması
- İstemci/sunucu hesaplama ve kişisel hesaplama ağlarının geliştirilmesi
En önemlisi, ağ planlayıcıları kurulu olan donanımlarını en verimli
kullanma yollarını bulmak zorunda kalacaklar. Bu ağlarını geliştirirken hem
geriye hem de ileriye uyumluluk gerekliliklerini göz önünde bulundurmaları
demektir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder